Başımızı Döndüren 10 Neden

Bu makalede, günlük hayatta karşılaştığımız ancak farkında olmadığımız 10 önemli etkeni ele alacağız. Bu nedenlerin hayatımızı nasıl etkilediğini ve bize ne gibi faydalar veya zararlar sağladığını inceleyeceğiz. İşte, başımızı döndüren 10 neden;

ki bu nedenler hayatımızı nasıl etkiliyor ve bize ne gibi faydalar ve zararlar sağlıyor?

Bu 10 neden günlük hayatta sıklıkla karşılaştığımız sağlık sorunlarının kaynağı olabilir. Yetersiz uyku, yanlış beslenme, fiziksel aktivitenin yetersizliği gibi faktörler sağlık üzerinde olumsuz etkilere sahip olurken, su tüketimi, yoga ve meditasyon gibi aktiviteler faydalı etkilere sahiptir. Teknoloji bağımlılığı ve iş-okul baskısı ise psikolojik rahatsızlıkların kaynağı olabilir. Bu nedenlerle mücadele ederek daha sağlıklı bir yaşama sahip olabiliriz.

1. Yetersiz Uyku

Günlük hayatımızda büyük bir sorun olan yetersiz uyku, sağlığımız üzerinde ciddi etkilere sahiptir. Uyku süresindeki azalma, yorgunluk, stres, dikkat dağınıklığı, dalgınlık, hafıza problemleri gibi çeşitli problemler yaratabilir.

Uzmanlar, yetişkinler için günde 7-9 saat uyku gerektiğini belirtirken, çocuklar ve gençler için bu sürenin daha uzun olabileceğini söylüyorlar. Yetersiz uyku, aynı zamanda obezite, diyabet, kalp hastalıkları gibi daha ciddi sağlık sorunlarına da neden olabilir.

Bunun yanı sıra, uyku kalitesini arttırmak için bazı öneriler de bulunmaktadır. Bu öneriler şunlardır:

  • Gece yatmadan önce hareketli aktivitelerden uzak durmak
  • Sakin ve sessiz bir oda tercih etmek
  • Düzenli bir uyku saatine sahip olmak
  • Mümkünse yatmadan önce sıcak bir duş almak

Bu öneriler, uyku kalitesini arttırmanın yanı sıra, günlük hayatta daha verimli ve enerjik olmamızı sağlayabilir.

2. Yanlış Beslenme Alışkanlıkları

Sağlıklı beslenme alışkanlıklarının birçok faydası olduğu bilinmektedir. Ancak fast food ve abur cubur gibi sağlıksız yiyeceklerin tüketimi de oldukça yaygındır. Bu tür besinlerin tüketimi, obezite, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, diyabet ve diğer birçok sağlık sorununa neden olabilir. Yetersiz meyve ve sebze tüketimi de yine sağlık sorunlarına yol açabilir.

  • Fast food ve hazır yiyeceklerin yüksek kalorili olması, sağlıksız yağlar içermesi ve az miktarda besin değeri taşıması nedeniyle uzak durulması gereken yiyeceklerdendir.
  • Aşırı tuz ve şeker tüketimi de sağlık sorunlarına neden olur. Özellikle şeker bağımlılığı, diş sağlığından obeziteye kadar birçok sağlık sorununa neden olabilir.

Sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmak için günlük besin ihtiyacımızı yeterli miktarda ve çeşitlilikte karşılamalıyız. Böylece vücudumuzun ihtiyacı olan vitamin, mineral ve diğer önemli besinleri alarak sağlıklı bir yaşam sürdürebiliriz.

2.1 Şeker Bağımlılığı

Şeker bağımlılığı, günümüzde yaygın bir sağlık sorunu haline gelmiştir ve aşırı şeker tüketiminin, birçok sağlık sorununa yol açtığı bilinmektedir. Şeker, vücudun glukoz ihtiyacını karşılamak için önemlidir, ancak fazla tüketimi, obezite, artan kolesterol, diyabet ve kalp hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Şeker bağımlılığı, beynin ödül merkezlerini etkiler ve bu sayede daha fazla tatlı ve şekerli yiyeceklere yönelinmesine neden olur. Ayrıca, şeker, vücudu çevreleyen yağ dokusu artışına da sebep olabilir ve bu da obezite ve kalp hastalıkları riskini arttırabilir.

Şeker tüketimi ile diş sağlığı arasında da bir bağlantı vardır. Aşırı şeker tüketimi, diş çürüklerine neden olabilir ve diş sağlığının bozulmasına yol açabilir. Şeker bağımlılığından kurtulmak için ise, şekerli yiyeceklerin tüketiminin azaltılması ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının edinilmesi önerilir.

Bunun yanı sıra, doğal tatlandırıcılar kullanmak ve tatlı ihtiyacının meyve ve sebzelerden karşılanması gibi alternatif yöntemler de şeker bağımlılığından kurtulmaya yardımcı olabilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı için, şeker tüketiminin kontrol altında tutulması ve kararlılıkla beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi önemlidir.

2.1.1 Diş Sağlığına Etkisi

Aşırı şeker tüketimi, diş sağlığı için büyük bir tehdit oluşturur. Şekerli yiyeceklerin ve içeceklerin tüketimi, ağız içindeki bakteriler tarafından asit üretilerek diş minesine zarar verir. Bu asitler, dişlerin çürümesine neden olur ve zamanla diş çürükleri oluşur.

Düzenli diş fırçalamak ve diş ipi kullanmak, ağız sağlığını korumanın önemli bir parçasıdır. Ayrıca, şekerli yiyecek ve içeceklerin tüketimi azaltılmalıdır. Bunun yerine, sebzeler, meyveler ve süt ürünleri gibi sağlıklı gıdalar tüketmek, dişleri korumak için önemlidir.

  • Şeker tüketimini azaltmak için şekerli içecekler yerine su tüketebilirsiniz.
  • Atıştırmak için sağlıklı seçenekler tercih edebilirsiniz. Misal; ceviz, badem ve havuç gibi sebzeler.

2.1.2 Obezite ve Diyabet

Şekerli yiyecek ve içeceklerin tüketimi, obezite ve diyabet gibi kronik hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabilir. Şekerli içecekler, çok miktarda şeker ve kalori içerirler ve bu da vücutta yağ birikimine sebep olabilir. Ayrıca, şeker tüketimi insülin direncine neden olabilir ve diyabet riskini arttırabilir. Obezite ve diyabet, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen hastalıklardır ve bu nedenle şekerli yiyecek ve içeceklerin tüketimi sınırlandırılmalıdır.

  • Obezite ve diyabet riskini azaltmak için, sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmek ve şekerli yiyecek ve içeceklerin tüketimini sınırlandırmak önemlidir.
  • Aynı zamanda, düzenli egzersiz yapmak da obezite ve diyabet riskini azaltabilir ve genel sağlığı koruyabilir.

2.2 Fast Food ve Hazır Yiyecekler

Hazır yiyecekler, sağlıksız ve işlenmiş gıdaların birleşiminden oluşan tüketime hazır ürünlerdir. Bu yiyeceklerin tüketilmesi, obezite, kalp hastalıkları, diyabet, kanser gibi birçok ciddi sağlık sorununa neden olabilir.

Fast food ve abur cubur olarak adlandırılan yiyeceklerin çok yüksek yağ ve şeker içerikleri, tuz ve katkı maddeleri gibi sağlıklı olmayan malzemeler içermesi, sadece tatmin edici tadı değil, aynı zamanda vücut için zararlı bileşenler sağlar.

Çoğu zaman, hazır yiyeceklerin ilave şeker, tuz, yağ ve koruyucu maddeler gibi sağlık açısından zararlı maddeler içerme oranı yüksektir. Hazır gıda tüketiminin azaltılması, daha sağlıklı bir yaşam tarzı için gereklidir.

  • Fast food ve hazır yiyecek yerine ev yapımı ve doğal yiyecekler tercih edilmelidir.
  • Gıdalarda yer alan etiketler okunarak, içeriğinde zararlı maddeler olmayan ürünler tercih edilmelidir.
  • Düzenli beslenme alışkanlığı ve bol su tüketimi de sağlıklı bir yaşam için önemlidir.

3. Düşük Su Tüketimi

Su tüketmek vücut sağlığı için son derece önemlidir. Su, vücutta metabolizma süreçlerinin düzenlenmesinde, hücrelerin çalışmasında ve sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde işlemesinde önemli bir rol oynar. Ayrıca, yeterli su tüketimi idrar yolu enfeksiyonları gibi pek çok hastalığı da önler.

Birçok insan, su tüketiminin gereksiz olduğunu veya sadece egzersiz yaptıklarında su içmeleri gerektiğini düşünür. Ancak, vücutta düşük su seviyesi baş ağrısı, yorgunluk, sinirlilik ve hatta böbrek taşları gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Birçok insan, yeterli su tüketimi konusunda yanıltıcı bilgilere sahiptir. Örneğin, vücutta gereksiz miktarda su tüketmenin zararlı olduğu düşünülür. Ancak, sağlıklı bir bireyin günde ortalama olarak 2-3 litre su tüketmesi önerilir. Bunun yanı sıra, idrar rengi de su tüketimini kontrol etmek için iyi bir göstergedir. İdrar rengi açık sarı olmalıdır.

Özetle, yeterli su tüketimi vücut sağlığı için son derece önemlidir. Düşük su tüketimi sağlık sorunlarına neden olabileceği için herkesin su tüketimine önem vermesi gerekmektedir.

4. Fiziksel Aktivitenin Yetersiz Olması

Fiziksel aktivitenin yetersizliği hem bedensel hem de zihinsel sağlık üzerinde olumsuz etkilere neden olur. Fiziksel aktivitenin azalması vücudun gücünü, dayanıklılığını ve esnekliğini azaltır, enerji seviyesini düşürür, zayıf düşürür ve kilo alımına neden olur.

Ayrıca, düzenli fiziksel aktivitesi olmayan kişilerin kalp sağlığı daha zayıf olur ve bu durum ilerleyen yaşlarda kalp hastalıklarına yol açabilir. Beyin fonksiyonları da düzensiz fiziksel aktivite nedeniyle etkilenir, özellikle problem çözme, hafıza ve odaklanma yeteneği zayıflar. Fiziksel aktivitenin yetersiz olması depresyon ve kaygı belirtilerine de yol açabilir.

Bu nedenle, düzenli fiziksel aktivite sağlıklı bir yaşam tarzının ayrılmaz bir parçasıdır. Yürüyüş yapmak, koşmak, bisiklet sürmek, yüzme, yoga ve fitness egzersizleri gibi aktivitelerle dengeli bir yaşam tarzı sağlamak mümkündür.

4.1 Oturma Düzeni

Uzun süreli oturma düzeni, modern dünyada özellikle ofis çalışanları için sıkça karşılaşılan bir durum. Ancak, uzun süre hareketsiz kalmak vücut sağlığına pek çok zarar verebilir.

Oturma düzenindeki uzun süreli hareketsizlik, özellikle bel ve sırt ağrılarına, boyun sertliğine, omurga sorunlarına ve obeziteye yol açabilir. Yanlış oturma pozisyonu da uzun vadede duruş bozukluklarına sebep olabilir.

Bir diğer sağlık sorunu ise kan dolaşımı. Uzun süre oturmanın neden olduğu kan dolaşımı yavaşlaması, damarlarda biriken pıhtıların daha kolay oluşmasına neden olabilir. Bu durum, derin ven trombozu (DVT) riskini arttırabilir.

Bu nedenle, özellikle ofis çalışanları için hareketli bir yaşam tarzı benimsemek önemlidir. Ofiste kısa molalarla düzenli egzersiz yapmak, doğru oturma pozisyonunu benimsemek ve hareketli ayakkabılar tercih etmek gibi önlemler alınabilir.

  • Hareket etmek için çalışma masasına yakın bir yürüyüş bandı kullanabilirsiniz.
  • Her saat başı 5-10 dakika hareket etmek için hatırlatıcılar ayarlayabilirsiniz.
  • Oturma pozisyonunu değiştirmek için ayakta çalışma masası gibi alternatiflerden yararlanabilirsiniz.

5. Stres

Stres, vücudumuzun bir tepkisi olarak ortaya çıkar ve genellikle bir tehdit veya zorlu bir durumla karşılaştığımızda meydana gelir. Uzun süreli stres, fiziksel ve psikolojik sağlık sorunlarına neden olabilir.

Stres, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, depresyon, anksiyete ve bağışıklık sistemi sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, stresin beyin hücrelerinin ölümüne neden olabileceği ve hafıza kaybına ve bilişsel işlev bozukluğuna yol açabileceği bilinmektedir.

Stresin etkilerinden korunmanın birçok yolu vardır. Bunlar arasında yoga, meditasyon, egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve uyku düzenine dikkat etmek sayılabilir. Ayrıca, stresli durumlardan kaçınmak ya da bu durumlarla başa çıkmak için etkili stratejiler geliştirmek de önemlidir.

5.1 Yoga ve Meditasyonun Faydaları

Yoga ve meditasyon, stresle başa çıkmak için kullanılan etkili yöntemlerdir. Yoga, bedensel hareketleri ve nefes egzersizlerini birleştirerek stresi azaltır. Ayrıca, yoga yapmak, endorfin hormonu salınımını artırarak mutluluk hissi yaratır. Meditasyon ise zihni sakinleştirir ve gevşeme sağlar. Bu, stres hormonu olan kortizolun azalmasını sağlar. Regülar yoga ve meditasyon uygulamaları, stresli durumlarla başa çıkmak için etkili bir yöntemdir.

  • Yoga ve meditasyon, stresle mücadelede doğal bir yöntemdir.
  • Yoga ve meditasyonun düzenli uygulanması, stres hormonu seviyesinin azalmasına yardımcı olur.
  • Yoga, bedensel hareketleri sayesinde stresi azaltır ve mutluluk hissi yaratır.
  • Meditasyon, zihni sakinleştirir ve gevşeme sağlar.

6. Sigara ve Alkol Tüketimi

Sigara ve alkol tüketimi, sağlığa birçok zarar verir. Sigara içmek, akciğer kanseri, KOAH, kalp hastalıkları ve inme gibi hastalıklara sebep olur. Kanser ve solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı ölüm riski artar. Alkolün uzun süreli tüketimi, karaciğer hastalıkları, siroz, felç, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlarla bağlantılıdır. Ayrıca, alkolizm sosyal ve aile ilişkilerinde ciddi sorunlara neden olabilir. Bununla birlikte, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve stresten uzak durma gibi sağlıklı yaşama alışkanlıkları, bu zararları azaltabilir.

Sigara alışkanlığınızı bırakmak isterseniz, destek grubu ve nikotin yama veya sakız gibi tıbbi tedavilerden faydalanabilirsiniz. Alkol kullanımını azaltmanın en iyi yolu, içtiğiniz miktarı azaltmaktır. Geçmişte alkolizm veya bağımlılık sorunu yaşamışsanız, yeniden başlamadan önce doktorunuzla konuşmak iyi bir fikir olabilir.

Tabii ki, bu zararların tamamen ortadan kaldırılması için sigara ve alkol kullanımından tamamen kaçınılmalıdır. Sağlıklı bir yaşam sürmek için, sigara ve alkol yerine meyve, sebze, su ve diğer sağlıklı alternatiflerin tüketilmesi önerilir.

7. Teknoloji Bağımlılığı

Teknoloji bağımlılığı günümüz dünyasında sıkça karşılaşılan bir sorundur ve insan sağlığı üzerinde birçok olumsuz etkiye sahiptir. Uzun saatler boyunca telefon, tablet veya bilgisayar kullanımı, göz yorgunluğu, boyun ve sırt ağrısı gibi fiziksel problemlere neden olabilir. Ayrıca, teknoloji bağımlılığı sosyal yaşamı da olumsuz etkiler. Sosyal medya ve diğer dijital platformlar, insanların birbirleriyle iletişim kurmaktan uzaklaşmasına ve yalnızlığa yol açabilir.

Bununla birlikte, teknoloji bağımlılığından kurtulmanın yolları da mevcuttur. Telefon ve bilgisayar kullanım süreleri sınırlanabilir, sosyal medya hesapları kapatılabilir veya önemli ölçüde azaltılabilir. Ayrıca, zamanınızı spor veya diğer aktivitelerle geçirmek, dostlarınızla bir araya gelmek gibi başka faaliyetlere yöneltebilirsiniz. Böylece hem sağlıklı bir yaşam hem de sosyal bir hayat sürdürebilirsiniz.

7.1 Uyku Sorunları

Teknoloji bağımlılığı, uyku sorunlarına yol açabilir. Akıllı telefonlar veya bilgisayarlarla vakit geçirmek, uyku kalitesini düşürür. Bu sorunlarla baş etmek için, uyku öncesi teknoloji kullanımını azaltmak ve rahatlatıcı aktivitelerle uğraşmak faydalı olabilir. Ayrıca, uyku düzeninizi korumak için her gün aynı saatte yatıp kalkmak, uygun bir uyku ortamı oluşturmak ve rahat bir yatakta uyumak da önemlidir.

8. Çevresel Faktörler

Çevresel faktörlerin sağlığımız üzerindeki etkileri oldukça büyük bir öneme sahiptir. Hava kirliliği, zararlı kimyasallar, gürültü kirliliği ve su kirliliği gibi çevresel faktörler, sağlık problemlerine yol açabilir. Bununla birlikte, çevrenin korunması da sağlıklı bir yaşam sürdürebilmemiz için oldukça önemlidir. Çevresel faktörlerin zararlarını minimize etmek için, evlerimizde zararlı kimyasallar kullanmaktan kaçınmak, doğal ve organik ürünleri tercih etmek, sıfır atık prensibine uygun yaşamak, geri dönüşüm yapmak, doğayı korumak gibi adımlar atabiliriz.

Özellikle hava kirliliği, solunum yolu hastalıklarına ve kalp-damar hastalıklarına yol açabilir. Hava kirliliği seviyesindeki azalma, sağlık problemlerinin azalmasına da yol açar. Bunun için, özellikle trafik çıkışı gibi yoğun bölgelerde solunum maskesi takmak, egzersiz yaparken daha az trafikli ve kirlilik az olan bölgeleri tercih etmek, araba kullanımını azaltmak gibi önlemler alarak çevreyi koruyabiliriz.

  • Doğal ve organik ürünleri tercih etmek
  • Sıfır atık prensibine uygun yaşamak
  • Geri dönüşüm yapmak
  • Doğayı korumak

Bunların yanısıra, su kaynaklarını ve çevreyi kirletmeden kullanmak için, su tüketimimize dikkat etmek, doğru atık yönetimi yapmak, evsel endüstriyel atıkları ayrı toplamak, mümkün olduğu kadar geri dönüştürmek, plastik kullanımını azaltmak ve çevre dostu ürünleri tercih etmek gibi adımlar da atabiliriz. Çevremizi korumak ve sağlıklı kalmak için, her birimizin üzerine düşen görevleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmesi hayati önem taşımaktadır.

8.1 Hava Kirliliği ve Solunum Problemleri

Hava kirliliği, insan sağlığı üzerinde oldukça zararlı etkilere sahip olan bir faktördür. Kirli havanın solunması çeşitli solunum problemlerine yol açabilir. Özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik rahatsızlıkları olan kişiler, kirli havaya maruz kaldıklarında daha fazla risk altındadır.

Hava kirliliği, astım, bronşit ve nefes darlığı gibi solunum problemlerine neden olabilir. Bu problemler, solunum yolu enfeksiyonlarına bile yol açabilir ve kronik hale gelebilir. Bazı insanlar, hava kirliliğine maruz kaldıklarında gözlerinde, burunlarında ve boğazlarında tahriş hissedebilirler.

Bu nedenle, hava kirliliği seviyesinin yüksek olduğu bölgelerde yaşayan insanların, mümkün olduğunca evlerinde kalınması ve dışarıda kalınacaksa da solunum maskesi takılması, kokan maddelerden ve benzinden uzak durulması ve sera gazı salımını azaltması için tercihini egzoz emisyonlu araçlardan yana kullanması önemlidir.

9. İlişkiler ve Sosyal Yaşam

İlişkiler ve sosyal yaşam, insan sağlığı üzerinde oldukça önemli bir etkiye sahiptir. Daha fazla sosyal bağlantıya sahip olan bireyler, genellikle daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürdürürler. Aynı zamanda, sosyal izolasyon ve yalnızlık, depresyona ve diğer ruhsal problemlere yol açabilir.

İnsanlar doğası gereği sosyal varlıklardır ve etkileşim içinde olmadan sağlıklı bir yaşam sürdürmek oldukça zordur. İlişkiler, insan hayatındaki en önemli unsurlardan biridir ve kişinin zihinsel sağlığı, duygusal dengesi ve genel refahı üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.

Araştırmalar, güçlü sosyal bağlantılarının, depresyon, anksiyete, kalp hastalığı, yüksek tansiyon ve diğer sağlık sorunları riskini azalttığını göstermektedir. Ayrıca, iyi bir sosyal destek ağına sahip olmak, stresle başa çıkmak için daha etkili bir yol olabilir.

Bu nedenle, insanların sosyal bağlarını güçlendirmesi ve daha fazla etkileşimde bulunması önerilir. Sosyal kulüplere katılmak, gönüllü çalışmalar yapmak veya bir hobinin paylaşılması, insanlar arasındaki ilişkileri güçlendirebilir ve daha sağlıklı bir yaşam sürdürmelerine yardımcı olabilir.

9.1 Yalnızlık

Yalnızlık, çoğu insanın hayatında en az bir kez deneyimlediği bir hissidir. Bununla birlikte, sürekli bir yalnızlık hissi sağlık üzerinde birçok olumsuz etkiye neden olabilir.

Uzun süreli yalnızlık, depresyon, anksiyete, düşük özgüven ve kronik stres gibi bir dizi sağlık sorununa yol açabilir. Araştırmalar, yalnız insanların daha yüksek tansiyon, kalp rahatsızlıkları ve bağışıklık sistemi problemleri gibi fiziksel sağlık sorunlarına sahip olduklarını gösteriyor.

Bu nedenle, yalnız insanların yalnızlık hissinden kurtulmak için farklı yolları denemeleri önemlidir. Sosyal aktivitelere katılmak, yeni insanlarla tanışmak, hobiler edinmek, gönüllü çalışmak ve grup terapisi gibi seçenekler, yalnız insanların sosyal bağlarını güçlendirmelerine yardımcı olabilir.

10. İş ve Okul Baskısı

İş ve okul baskısı, vücut ve zihin sağlığımız için büyük bir tehdittir. Bu baskı, yorgunluk, stres, kaygı, depresyon ve hatta fiziksel yaralanmalara neden olabilir. Yüksek baskı altında çalışmak, iş ve okul performansını etkileyebilir ve başarıyı engelleyebilir.

İş ve okul baskısını azaltmak için birçok öneri bulunmaktadır. Öncelikle, iş ve okulda zaman yönetimine dikkat etmek, öncelikleri belirlemek ve öncelikleri takip etmek önemlidir. İş ve okul baskısını azaltmak için bir diğer etkili yöntem ise düzenli egzersiz yapmaktır.

Ayrıca, stresle başa çıkabilmek için meditasyon, yoga ve derin nefes egzersizleri gibi teknikleri kullanabilirsiniz. Çalışma alanınızın ergonomik olmasına dikkat ederek de iş baskısını azaltabilirsiniz.

  • Planlı çalışın ve önceliklerinizi belirleyin.
  • Egzersiz yapın ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyin.
  • Stresle başa çıkmak için yoga, meditasyon ve derin nefes egzersizleri yapın.
  • Çalışma alanınızı ergonomik hale getirin.

İş ve okul baskısı, insan sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturabilir. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, stresle başa çıkmak için teknikler kullanmak ve profesyonel destek almak gerekir. Bu adımlarla iş ve okul baskısını azaltabilir ve sağlıklı bir şekilde başarılı olabilirsiniz.

Yorum yapın